AVU ile başlayan kelimeler
Başında AVU harfleri bulunan 29 adet kelime bulunuyor.
Harf Sayısına Göre Kelimelerin Sıralaması
12 Harfli Kelimeler
Avustralyalı
11 Harfli Kelimeler
Avuçlayarak, Avusturyalı
10 Harfli Kelimeler
Avundurmak, Avurtlamak, Avustralya
9 Harfli Kelimeler
Avuçlamak, Avukatlık, Avundurma, Avurtlama, Avusturya, Avutulmak
8 Harfli Kelimeler
Avuçlama, Avutulma
7 Harfli Kelimeler
Avunmak, Avunmuş, Avurtlu, Avutmak, Avutucu
6 Harfli Kelimeler
Avukat, Avunan, Avunma, Avuntu, Avutan, Avutma
5 Harfli Kelimeler
Avuçu, Avunç, Avurt
4 Harfli Kelimeler
Avuç
Bazı AVU ile başlayan kelimelerin Sözlük anlamları
avuç :
| TDK: |
| 1. isim Elin parmak uçlarıyla bilek arasındaki iç bölümü, apaz, hapaz, koşam |
| 2. Elin yarı yumulmuş durumu "Behire, avucuna topladığı zeytin çekirdeklerini yukarı, havaya fırlatıyor." - A. Ağaoğlu |
avurt :
| TDK: |
| isim Yanağın ağız boşluğu hizasına gelen bölümü |
avutulmak :
| TDK: |
| nsz Avutma işine konu olmak |
AVU ile başlayan kelimelerin geçtiği bazı kitap isimleri
Kalbimin Üstünde Bir Avuç Güneş - Yazar: Nuri Pakdil
Bir Avuç Toz - Yazar: Evelyn Waugh
Yaşamak Avuç Yalamak İşi - Yazar: Neda Olsoy
Plevne'de Bir Avustralyalı - Yazar: Charles S. Ryan
Bir Avuç Saçma - Yazar: Refik Halit Karay
Siyah Avuntu - Yazar: Neval Savak
Avustralya Yerlileri Aborijinlerin Yaratılış Söylenceleri - Yazar: Kolektif
Bir Avuç Gökyüzü - Yazar: Elif Bayar Yılmaz
AVU ile başlayan kelimelerin geçtiği Ayetler
BAKARA - 249: Tâlût askerlerle beraber (cihad için) ayrılınca: Biliniz ki Allah sizi bir ırmakla imtihan edecek. Kim ondan içerse benden değildir. Eliyle bir avuç içen müstesna kim ondan içmezse bendendir, dedi. İçlerinden pek azı müstesna hepsi ırmaktan içtiler. Tâlût ve iman edenler beraberce ırmağı geçince: Bugün bizim Câlût'a ve askerlerine karşı koyacak hiç gücümüz yoktur, dediler. Allah'ın huzuruna varacaklarına inananlar: Nice az sayıda bir birlik Allah'ın izniyle çok sayıdaki birliği yenmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir, dediler.
TA HA - 96: O da: Ben, onların görmediklerini gördüm. Zira, o elçinin izinden bir avuç (toprak) alıp onu (erimiş mücevheratın içine) attım. Bunu böyle nefsim bana hoş gösterdi, dedi. .