DÜN ile başlayan kelimeler
Başında DÜN harfleri bulunan 19 adet kelime bulunuyor.
Harf Sayısına Göre Kelimelerin Sıralaması
13 Harfli Kelimeler
Dünyayıtutmak
11 Harfli Kelimeler
Dünürleşmek
10 Harfli Kelimeler
Dünürcülük, Dünürleşme
8 Harfli Kelimeler
Dünürlük, Dünyaevi, Dünyalık, Dünyanın
7 Harfli Kelimeler
Dünürcü, Dünyacı, Dünyada, Dünyalı, Dünyevi
6 Harfli Kelimeler
Dünden
5 Harfli Kelimeler
Dünit, Dünkü, Dünür, Dünya
3 Harfli Kelimeler
Dün
Bazı DÜN ile başlayan kelimelerin Sözlük anlamları
dünden :
TDK: |
zarf Bir önceki günden "Dünden kalma yemek." |
dünit :
TDK: |
isim, jeoloji Temel maddesi olivin olan iri taneli kayaç |
dünyalık :
TDK: |
isim Mal, mülk, servet, para |
DÜN ile başlayan kelimelerin geçtiği bazı kitap isimleri
Cesur Yeni Dünya - Yazar: Aldous Huxley
Yeni Dünya - Yazar: Sabahattin Ali
Dünya Bu Kadar - Yazar: Mahir Ünsal Eriş
Gurbet Hikayeleri - Yer Altında Dünya Var - Yazar: Refik Halit Karay
Dünya Nüfusunun Sonuncusu - Yazar: Ufuk Aymaz
Maniki Dünya - Yazar: Hüsnü Mahalli
Tersine Dünya - Yazar: Orhan Kemal
Dün Gece Nerede Uyudun? - Yazar: Lynn Crosbie
Başka Bir Dünya Kraliçe - Yazar: Maxime Chattam
Çivisi Çıkmış Dünya - Yazar: Amin Maalouf
DÜN ile başlayan kelimelerin geçtiği Ayetler
KASAS - 18: Şehirde korku içinde, (etrafı) gözetleyerek sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen kimse, feryat ederek yine ondan imdat istiyor. Musa ona (yardım isteyene) dedi ki: Doğrusu sen, besbelli bir azgınsın!.
KASAS - 19: Musa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince, o adam dedi ki: Ey Musa! Dün bir cana kıydığın gibi, bana da mı kıymak istiyorsun? Demek, düzelticilerden olmak istemiyor da, bu yerde ille yaman bir zorba olmayı arzuluyorsun sen!.
YUNUS - 24: Dünya hayatının durumu, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, insanların ve hayvanların yiyeceklerinden olan yeryüzü bitkileri o su sayesinde gürleşip birbirine girer. Nihayet yeryüzü zinetini takınıp, (rengârenk) süslendiği ve sahipleri de onun üzerinde kudret sahibi olduklarını sandıkları bir sırada, bir gece veya gündüz ona emrimiz (âfetimiz) gelir de onu sanki dün yerinde yokmuş gibi kökünden koparılarak biçilmiş bir hale getiririz. İşte iyi düşünecek kavimler için âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.