FIR ile başlayan kelimeler

Başında FIR harfleri bulunan 66 adet kelime bulunuyor.

Harf Sayısına Göre Kelimelerin Sıralaması

15 Harfli Kelimeler

Fırsatıkaçırmak, Fırsatınıbulmak

13 Harfli Kelimeler

Fırıldakçılık

12 Harfli Kelimeler

Fırlatmalara

11 Harfli Kelimeler

Fırçalanmak, Fırçalatmak, Fırıldanmak, Fırıldatmak, Fırınlanmak, Fırınlanmış, Fırınlatmak, Fırlatılmak, Fırsatçılık

10 Harfli Kelimeler

Fırçacılık, Fırçalamak, Fırçalanma, Fırçalatma, Fırçalayış, Fırıldakçı, Fırıldanma, Fırıldatma, Fırıncılık, Fırınlamak, Fırınlanma, Fırınlarda, Fırınlatma, Fırkacılık, Fırlatılma, Fırttırmak

9 Harfli Kelimeler

Fırçalama, Fırdolayı, Fırınlama, Fırlatmak, Fırtınalı, Fırttırma

8 Harfli Kelimeler

Fırçalık, Fırdöndü, Fırfılak, Fırfırlı, Fırıldak, Fırınlık, Fırlamak, Fırlamış, Fırlatış, Fırlatma, Fırlayış, Fırsatçı

7 Harfli Kelimeler

Fıransa, Fırçacı, Fırçalı, Fırıncı, Fırında, Fırınlı, Fırkacı, Fırkata, Fırkate, Fırlama, Fırtına

6 Harfli Kelimeler

Fırfır, Fırlak, Fırsat

5 Harfli Kelimeler

Fırça, Fırın, Fırka

4 Harfli Kelimeler

Fırt

3 Harfli Kelimeler

Fır

Bazı FIR ile başlayan kelimelerin eş anlamlıları

fırça : boyacı sandığı
fırçalamak : fırça çekmek
fırçalanmak : temizlenmek
fırdolayı : çepeçevre
fırdöndü : fırıldak, tunçtan
fırfır : elbise, giysi, farba, farbala
fırıldak : fırdöndü, dolap, düzen, hile, fırfılak
fırında : pişmek
fırınlarda : cırcır böceği
fırınlı : fırınlanmış
fırka : tümen, öğür, parti, yartım
fırkata : hızlı, firkate
fırlama : arsız, piç, fır
fırlamak : sıçramak, hızla, ayrılmak, kalgımak, kalkımak
fırlamış : püskürtme
fırlatmak : itmek, savurmak
fırlatmalara : judo
fırsatçı : oportünist
fırsatıkaçırmak : elden kaçmak
fırsatınıbulmak : biçimine getirmek
fırtınalı : çekişmeli, gürültülü, karışık
fırttırmak : çıldırmak, delirmek, fıttırmak

Bazı FIR ile başlayan kelimelerin Sözlük anlamları

fırıncılık :

TDK:

isim Fırıncının yaptığı iş

fırlama :

TDK:

1. isim Fırlamak işi

2. Piç

3. Arsız, terbiyesiz çocuk

fırsat :

TDK:

isim Herhangi bir şey için en uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile, okazyon
"Önce istemedim, sonra düşününce bunun evden kurtulmam için bir fırsat olduğunu anladım." - A. Ümit