GÖZ ile başlayan kelimeler
Başında GÖZ harfleri bulunan 89 adet kelime bulunuyor.
Harf Sayısına Göre Kelimelerin Sıralaması
14 Harfli Kelimeler
Gözetleyicilik
13 Harfli Kelimeler
Gözeneksizlik, Gözeyutarlığı, Gözlemleyerek
12 Harfli Kelimeler
Gözeneklilik, Gözlemecilik
11 Harfli Kelimeler
Gözalıcılık, Gözetiminde, Gözetlenmek, Gözetletmek, Gözetleyici, Gözetmenlik, Gözettirmek, Gözkorkutum, Gözlemcilik, Gözlemlemek, Gözlükçülük
10 Harfli Kelimeler
Gözeneksiz, Gözetilmek, Gözetlemek, Gözetleniş, Gözetlenme, Gözetletme, Gözetleyiş, Gözettirme, Gözlemleme
9 Harfli Kelimeler
Gözbebeği, Gözenekli, Gözetilme, Gözetleme, Gözlegörü, Gözlemeci, Gözlemevi, Gözlenmek, Gözletmek, Gözleyici, Gözlüksüz, Gözyuvası
8 Harfli Kelimeler
Gözalıcı, Gözaydın, Gözceğen, Gözcülük, Gözetici, Gözetlek, Gözetmek, Gözetmen, Gözlemci, Gözlemek, Gözlenme, Gözletme, Gözleyen, Gözleyiş, Gözlükçü, Gözlüklü, Gözükara, Gözükmek
7 Harfli Kelimeler
Gözaltı, Gözdağı, Gözemek, Gözenek, Gözeten, Gözetim, Gözetiş, Gözetme, Gözleği, Gözleme, Gözükme, Gözünde, Gözüpek, Gözyaşı
6 Harfli Kelimeler
Gözden, Gözeme, Gözene, Gözevi, Gözlem, Gözlük, Gözsüz, Gözucu
5 Harfli Kelimeler
Gözcü, Gözde, Gözel, Gözer, Gözgü, Gözle, Gözlü, Gözüm
4 Harfli Kelimeler
Göze, Gözü
3 Harfli Kelimeler
Göz
Bazı GÖZ ile başlayan kelimelerin eş anlamlıları
gözalıcılık : frapanlık, pitoresk
gözaltı : birinin, nezaret, gözetim
gözceğen : ufuk
gözcü : sınavda, bekçi kalmak, dide, dideban, dikizci, erketeci, nokta
gözcülük : dikizcilik, erketecilik, erketelik
gözdağı : yıldırma, tehdit, zılgıt
gözde : beğenilen, başbağ, billûr cisim, flaş, sarı benek
gözden : araştırılmak
göze : hücre, kaynak
gözel : güzel
gözene : gözlük
gözenekli : ajurlu
gözer : buğday
gözetleme : dikiz, tarassut
gözetleyicilik : dikizcilik
gözetme : himaye, kayıt, nezaret, vikaye
gözetmek : kollamak, kayırmak, beklemek, korumak, bakmak, ayrıtutmak, göz kulak olmak, himaye etmek, mukayyet olmak, sakınmak
gözevi : gözyuvası
gözlegörü : otopsi
Bazı GÖZ ile başlayan kelimelerin Sözlük anlamları
gözcü :
| TDK: |
| 1. isim Gözlemleme veya gözetleme işini yapan kimse "Ama adam, gözcünün kendi gördüğünden daha fazlasını görmediğine emindi." - İ. O. Anar |
| 2. Gözetmen |
| 3. Göz doktoru |
gözenek :
| TDK: |
| 1. isim Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri |
| 2. Pencere |
| 3. Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur |
| 4. anatomi Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame |
| 5. biyoloji Bitkilerde solunum ve fotosentez için gerekli oksijen ve karbondioksit alışverişine, suyun buhar olarak dışarı atılmasına yarayan, yaprakların alt yüzeyinde çok sayıda bulunan, hücreler arasındaki küçük deliklerden her biri, mesame |
| 6. fizik Bir malzemenin içinde irili ufaklı boşlukların bulunması durumu, süngerimsi görünüş |
GÖZ ile başlayan kelimelerin geçtiği Ayetler
ARAF - 195: Onların yürüyecekleri ayakları mı var, yoksa tutacakları elleri mi var veya görecekleri gözleri mi var yahut işitecekleri kulakları mı var (neleri var)? De ki: «Ortaklarınızı çağırın, sonra bana (istediğiniz) tuzağı kurun ve bana göz bile açtırmayın!».
NEML - 20: (Süleyman) kuşları gözden geçirdi ve şöyle dedi: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplara mı karıştı?.
ABESE - 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32: Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.