ZA ile biten kelimeler
Sonunda ZA harfleri bulunan 71 adet kelime bulunuyor.
Harf Sayısına Göre Kelimelerin Sıralaması
16 Harfli Kelimeler
Müvellidülhumuza
11 Harfli Kelimeler
Sağlığınıza
10 Harfli Kelimeler
Abbastanza
9 Harfli Kelimeler
Enflüanza, Enflüenza, Ferahfeza, Karakavza, Narıbeyza
8 Harfli Kelimeler
Muhafaza, Mutarıza, Mutariza, Muteriza, Mülahaza, Şevkefza
7 Harfli Kelimeler
Canfeza, İstihza, İtiraza, Mahfaza, Muaraza, Mukteza
6 Harfli Kelimeler
Ezkaza, Faraza, Fariza, Hafıza, Hakeza, Halaza, Haraza, İktiza, Mağaza, Maraza, Mimoza, Mukoza, Rafıza, Takaza, Yakaza, Yalaza
5 Harfli Kelimeler
Akoza, Alaza, Arıza, Ariza, Beyza, Cevza, Forza, Havza, Hazza, Kabza, Kolza, Korza, Mirza, Mümza, Pizza, Plaza, Ponza, Ranza
4 Harfli Kelimeler
Baza, Boza, Ceza, Ecza, Feza, Gaza, Haza, Hiza, Kaza, Keza, Koza, Laza, Miza, Niza, Rıza, Roza
3 Harfli Kelimeler
Eza
Bazı ZA ile biten kelimelerin eş anlamlıları
akoza : konuş!, anlat!, aktize
arıza : aksama, aksaklık, bozulma, engebe, arızalanmak, çaparız, engebelik
beyza : bembeyaz
cevza : ikizler
ceza : sıkıntı, özgürlüğüne, mallarına, ikab, nemesis, ukubet
ecza : kısımlar, parçalar
ezkaza : yanlışlıkla, rastgele, kazara
fariza : görev
ferahfeza : ferahlatıcı
feza : uzay, gök, mekân, yaykıru
forza : güçlü, kuvvetli
hafıza : bellek, akıl, anık, anlı, hatır, zihin
hakeza : böyle
haraza : kavga, gürültü, karışıklık, öfke, sinir
havza : tekne, bölge, yöre
haza : kusursuz, bu, şu, o
Bazı ZA ile biten kelimelerin Sözlük anlamları
baza :
TDK: |
1. isim Mobilyanın uzunluğunca konulan dar ayak |
2. Dolap gövdesinin zemine düzgün oturmasına yarayan çerçeve şeklindeki kaide |
3. Yatağın yerden yüksek olmasını sağlayan veya sandık olarak kullanılan boş bölmesi |
miza :
TDK: |
isim Kumarda ortaya sürülen para |
mülâhaza :
TDK: |
mülahaza |
ZA ile biten İlçe isimleri
Tomarza (Kayseri)
Havza (Samsun)
ZA ile biten kelimelerin geçtiği bazı kitap isimleri
Yakaza Adamları - Yazar: Hakan Yılmaz Çebi
Gümüş Kabza - Yazar: Ömer Katipoğlu
ZA ile biten kelimelerin geçtiği Ayetler
BAKARA - 282: Ey iman edenler! Belirlenmiş bir süre için birbirinize borçlandığınız vakit onu yazın. Bir kâtip onu aranızda adaletle yazsın. Hiçbir kâtip Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan geri durmasın; (her şeyi olduğu gibi) yazsın. Üzerinde hak olan kimse (borçlu) da yazdırsın, Rabbinden korksun ve borcunu asla eksik yazdırmasın. Şayet borçlu sefih veya aklı zayıf veya kendisi söyleyip yazdıramayacak durumda ise, velisi adaletle yazdırsın. Erkeklerinizden iki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile -biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için- iki kadın (olsun). Çağırıldıkları vakit şahitler gelmemezlik etmesin. Büyük veya küçük, vâdesine kadar hiçbir şeyi yazmaktan sakın üşenmeyin. Böyle yapmanız Allah nezdinde daha adaletli, şehadet için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha uygundur. Ancak aranızda yapıp bitirdiğiniz peşin bir ticaret olursa, bu durum farklıdır. Bu durumda onu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. (Genellikle) alış-veriş yaptığınızda şahit tutun. Ne yazan, ne de şahit zarara uğratılsın. Eğer bunu yaparsanız (zarar verirseniz) şüphe yok ki bu, sizin yoldan çıkmanız demektir. Allah'tan korkun. Allah size gerekli olanı öğretiyor. Allah her şeyi bilmektedir.
FETİH - 29: Muhammed Allah'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûya varırken, secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah onlardan inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükâfat vâdetmiştir.
HAŞR - 8: (Allah'ın verdiği bu ganimet malları,) yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah'tan bir lütuf ve rıza dileyen, Allah'ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir muhacirlerindir. İşte doğru olanlar bunlardır.