E ile başlayan Tİ ile biten kelimeler
Başında E harfi bulunan ve Tİ ile biten 18 adet kelime bulunuyor.
Harf Sayısına Göre Kelimelerin Sıralaması
7 Harfli Kelimeler
Eğlenti, Eğrelti, Eklenti, Eksilti, Eksinti
6 Harfli Kelimeler
Edinti, Eğinti, Eğreti, Ekinti, Elenti, Empati, Esinti, Ezinti
5 Harfli Kelimeler
Emeti
4 Harfli Kelimeler
Ekti, Elti, Esti
3 Harfli Kelimeler
Eti
Bazı E ile başlayan Tİ ile biten kelimelerin Sözlük anlamları
edinti :
TDK: |
isim Edinilen, kazanılan şey |
eğrelti :
TDK: |
isim, bitki bilimi Eğrelti otu |
eklenti :
TDK: |
isim Bir şeye eklenmiş olan, ek durumunda bulunan parça "Ondan öğrendiklerim, onun ufku, onun kadar olmasa da birkaç önemli eklenti dışında, bugün de tümüyle geçerlidir." - R. Mağden |
E ile başlayan Tİ ile biten kelimelerin geçtiği bazı kitap isimleri
Hapishanelere Esinti Yollayalım - Yazar: Adil Okay
Eti Ülkesinde Gözyaşı - Yazar: Barış Hürdoğan
Kadının Eti Erkeğin Serveti - Yazar: Ersoy Arslan
E ile başlayan Tİ ile biten kelimelerin geçtiği Ayetler
MÜ'MİNUN - 14: Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yapıp-yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir.
EN'AM - 145: De ki: Bana vahyolunanda, leş veya akıtılmış kan yahut domuz eti -ki pisliğin kendisidir- ya da günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış birşey bulamıyorum. Başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere kim (bunlardan) yemek zorunda kalırsa bilsin ki Rabbin bağışlayan ve esirgeyendir.
ARAF - 160: Biz İsrailoğullarını oymaklar halinde oniki kabileye ayırdık. Kavmi kendisinden su isteyince, Musa'ya, «Asanı taşa vur!» diye vahyettik. Derhal ondan oniki pınar fışkırdı. Her kabile içeceği yeri belledi. Sonra üzerlerine bulutla gölge yaptık, onlara kudret helvası ve bıldırcın eti indirdik. (Onlara dedik ki) «Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yeyin. » Ama onlar (emirlerimizi dinlememekle) bize değil kendilerine zulmediyorlardı.